easy; relaxing; bringing comfort; financially well to do

listen to the pronunciation of easy; relaxing; bringing comfort; financially well to do
Englisch - Türkisch

Definition von easy; relaxing; bringing comfort; financially well to do im Englisch Türkisch wörterbuch

comfortable
{s} rahat

O benim arkadaşımla birlikte rahat hissetmedi. - She didn't feel comfortable with my friend.

İnsanlar rahat mı? Hayır. - Are people comfortable? No.

comfortable
{s} rahatlatıcı
comfortable
{s} konforlu

Ben gerçekten konforlu hissederim. - I feel really comfortable.

Küçük konforlu bir evimiz olacak. - We will have a small comfortable house.

comfortable
huzurlu
comfortable
dili yeterli
comfortable
{s} tatminkâr
comfortable
yorgan comfortably rahatça
comfortable
teselli edici
comfortable
{s} iyi

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir. - It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

comfortable
{s} sakin

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

comfortable
müreffeh
Englisch - Englisch
{s} comfortable
easy; relaxing; bringing comfort; financially well to do
Favoriten