Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
Yeryüzünde yedi kıta vardır.
- There are seven continents on the earth.
Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
- The African elephant is the largest land mammal on earth.
Tam Dünya gibi, Diğer yarısı karanlıkken Ayın yarısı güneş tarafından ayınlatılır.
- Just like the Earth, half of the Moon is lit by the Sun while the other half is in darkness.
Yağmur sonrası topraktan gelen hoş kokuya petrikor denir.
- The scent of earth after rain is called petrichor.
Toprak kandan dolayı kırmızıya döndü.
- The earth became red with blood.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
- They know the importance of protecting the earth.
Yerküre gezegenlerden bir tanesidir.
- The earth is one of the planets.
Sodyum yer kabuğundaki en bol elementlerden biridir.
- Sodium is one of the most abundant elements in the Earth's crust.
Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı.
- The earthquake created a tremendous sea wave.
Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.
- The sea covers nearly three-fourths of the earth's surface.
Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.
- The earth is where we all live.
Dünyanın tek doğal uydusu aydır.
- The only natural satellite of the Earth is the Moon.
Depremler ve seller doğal felaketlerdir.
- Earthquakes and floods are natural disasters.
Tohumları biraz toprakla örtün.
- Cover the seeds with a little earth.
Beauty is truth, truth beauty, - that is all / Ye know on earth, and all ye need to know.
This is good earth for growing potatoes.
The astronauts saw the earth from the porthole.
She sighed when the plane's wheels finally touched earth.