Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
- Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
Ben daha önce böyle güzel bir kız hiç görmemiştim.
- I had never seen such a beautiful girl before.
Daha önce Kyoto' yu ziyaret etti mi?
- Have you ever visited Kyoto before?
John mesleğini ailesinden daha önde tutar.
- John puts his career before his family.
O,bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.
- He said that he had met her a week before.
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
- I think I've met you before.
Evvelce sarhoş oldum; daha da çok olacak gibiyim.
- I've been drunk before and likely will get drunk many more times.
Yeni bir öğretmen sınıfın önünde durdu.
- A new teacher stood before the class.
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
- One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
Sana önceden bildireceğim.
- I'll let you know beforehand.
Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim.
- I know better than to climb mountains in winter without making all necessary preparations beforehand.
O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi.
- He recoiled before his master's anger.
Adının önüne bir haç yap.
- Make a cross before your name.
Sami, çocuklarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koydu.
- Sami put the needs of his children before his own needs.