eager for glory or distinction; haughty; boastful; ostentatious; vainglorious

Englisch - Türkisch

Definition von eager for glory or distinction; haughty; boastful; ostentatious; vainglorious im Englisch Türkisch wörterbuch
glorious: {s} şanlı
Ülkemizin şanlı bir tarihi var. - Our country has a glorious history.
glorious: ihtişam
glorious: {s} fevkalade güzel, harikulade, muhteşem
glorious: {s} olağanüstü
glorious: gloriousnessşanlı oluş
glorious: çok şerefli
glorious: yüce
glorious: sunturlu
glorious: harikulade
glorious: yüceltilmeye değer
glorious: parlak
glorious: güzel
glorious: mükemmel
glorious: görkemli
glorious: {s} ünlü
glorious: fevkalade
glorious: (sıfat) ünlü, şerefli, aziz, olağanüstü, şanlı, muhteşem
glorious: {s} şerefli
Bazı girişimlerde, başarısız olmak bile şereflidir. - In some attempts, it is glorious even to fail.
glorious: harika/parlak

Englisch - Englisch

Definition von eager for glory or distinction; haughty; boastful; ostentatious; vainglorious im Englisch Englisch wörterbuch: glorious

eager for glory or distinction; haughty; boastful; ostentatious; vainglorious

Silbentrennung

ea·ger for Glo·ry or distinction; haughty; boastful; ostentatious; vain·glo·ri·ous

Historie

Favoriten