İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
- Tom and Mary kissed one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.