Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Ben her iki kitabı okumadım.
- I haven't read either book.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Bu benim değil. Benim de değil.
- This isn't mine. It's not mine either.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?