each of two

listen to the pronunciation of each of two
Englisch - Türkisch
Her iki
either
her iki

Ben her iki kitabı okumadım. - I haven't read either book.

Her iki yol da seni istasyona götürecektir. - Either way will lead you to the station.

either
ya o ya bu. "Ya konuşuyor ya da şarkı söylüyor" , "Either he is talking or he is singing"
either
hiçbiri

Onlardan hiçbirini tanımıyorum. - I don't know either of them.

Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez. - He doesn't resemble either of his parents.

either
birinden biri
either
da
either
de değil

Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim. - I'm not against it, but I'm not for it, either.

Bu benim değil. Benim de değil. - This isn't mine. It's not mine either.

either
ya şu ya bu
either
(olumsuz cümlelerde) de
either
de (değil)
either
ikisinden biri

Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil. - You can have either of these, but not both.

İkisinden biri gitmeli. - Either of the two must go.

either
(or ile) ya ...ya da
either
iki

İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar. - If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
herhangi biri

İki kitaptan herhangi birini alabilirsin. - You may take either of the two books.

Çocuklardan herhangi birini görmedim. - I didn't see either boy.

either
conj. ya da
either
{s} (sıfat) ikisi de; her iki: "She doesn't like either one." , "İkisini de sevmiyor." , "On either side of him sat a cat." , "Her iki tarafında bir kedi oturdu."
either
{s} her bir

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
either this or that , ya bu yada o
either
(bağlaç) ya da, ne de
either
(İnşaat) den biri
Englisch - Englisch
either
each of two
Favoriten