e'er

listen to the pronunciation of e'er
Englisch - Türkisch
giderek
hiç
gitgide
asla
bir kez
her zaman
ebedi
ever
şimdiye kadar

Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci. - I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.

Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır! - Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en cesur askerdir. - He is the bravest soldier that ever lived.

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam. - He's the most dangerous man who ever lived.

ever
herhangi bir zamanda

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel. - If you are ever in Japan, come and see me.

ever
eğer

Eğer kenara çekilirsen, herkes için yer olur. - If you would move over, there would be room for everyone.

Eğer bir gün bir işe ihtiyacın olursa, beni gör. - If you ever need a job, come see me.

ever
haçansa
ever
hiç

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

ever
hep

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer. - I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.

Çok param vardı ama hepsini harcadım. - I had a lot of money, but spent everything.

ever
daima yanan
ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
ever
z. hiç: Have you ever been to Eyüp? Hiç Eyüp'e gittin mi?
ever
everand anon arada sırada
ever
gitgide
ever
ever burning hiç sönmeyen
ever
giderek
ever
ebedi ever more
Englisch - Englisch
Contraction of ever
Contraction of ever. the short form of ever
ever
e'er
Favoriten