eşit olmayan

listen to the pronunciation of eşit olmayan
Türkisch - Englisch
uneven ground
unequal
irregular
inequal
disparate
eşit ol
{f} equal

Whether you pick the Lions or Tigers to win, the result will be a toss-up because both teams are equally strong. - Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

You have to share the cake equally. - Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

Türkisch - Türkisch
müsavatsız
eşit olmayan
Favoriten