eğlenmelisin

listen to the pronunciation of eğlenmelisin
Türkisch - Englisch
have fun
Used to wish somebody a good and enjoyable time when they're about to do something
To enjoy oneself
have a good time, be entertained
eğlen
have fun

Tom likes to have fun. - Tom eğlenmeyi seviyor.

Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun. - Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.

eğlen
{f} enjoying

Tom seems to be enjoying himself. - Tom eğleniyor gibi görünüyor.

The courtier was enjoying great royal favor. - Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu.

eğlen
{f} frolic
eğlen
{f} revel

Most of the revellers are tourists. - Eğlenenlerin çoğu turist.

eğlen
{f} jeer
eğlen
make fun
eğlen
{f} lark

Don't come to school to lark around. - Sadece eğlence için okula gelme.

eğlen
{f} ridicule
eğlen
had fun
eğlen
skylark
eğlenmelisin
Favoriten