eğitilmek

listen to the pronunciation of eğitilmek
Türkisch - Englisch
to be educated
to be trained, be given training
eğit
{f} educated

What does it mean to have an educated mind in the 21st century? - 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?

Mr. Ito is a highly educated man. - Bay Ito oldukça eğitimli bir insan.

eğit
{f} trained

I trained the dog to do tricks. - Oyun yapması için köpeği eğittim.

Musical talent can be developed if it's properly trained. - Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.

eğit
{f} training

I think you should stick to your training schedule. - Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.

They needed jobs and training. - Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.

eğit
educate

You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad. - İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.

My very educated mother just showed us nine planets. - Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.

eğit
{f} train

The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period. - Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.

I am training hard so that I may win the race. - Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.

eğit
{f} schooling

The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn. - Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

eğit
reeducate
fazla eğitilmek
overtrain
Türkisch - Türkisch
Eğitme işine konu olmak
yetiştirilmek
eğitilme
Eğitilmek işi
eğitilmek
Favoriten