eğilen

listen to the pronunciation of eğilen
Türkisch - Englisch
{i} sagging
Present participle of sag
A manner of wearing pants or shorts below the waist, revealing some or all of the underwear
{s} drooping, sinking; hanging loosely, slack
Cf
{i} act of drooping, act of sinking, act of declining
When heated glass starts to soften, it slumps and sags under its own weight
the tendency of a wet, heavy ink or paint film to flow gravitationally on a vertical surface
hanging down (as from exhaustion or weakness)
The downward flow of paint film as a result of its being applied as too heavy or too fluid a wet coat
A bending or sinking between the ends of a thing, in consequence of its own, or an imposed, weight; an arching downward in the middle, as of a ship after straining
Hogging
Eğilen baş kesilmez
(Atasözü) - Better bend than break.-- A fault confessed is "half-redressed"
(Bilgisayar) skew
{f} tilt

The spiral galaxy closest to our Milky Way galaxy is Andromeda. Andromeda is over 2 million light-years away. Its central bulge and spiral arms are tilted toward us at a 15 degree angle. - Samanyolu galaksimize en yakın sarmal gökada Andromeda'dır. Andromeda 2 milyondan fazla ışık yılı uzaklıktadır. Onun orta çıkıntısı ve spiral kolları 15 derecelik açıyla bize doğru eğiktir.

Don't tilt your chair back. - Koltuğunu geriye eğme.

incline

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

He is inclined to get mad. - O, kızmaya eğilimlidir.

{f} leaning

The box is leaning to one side. - Kutu bir tarafa doğru eğik.

This house is leaning to one side. - Bu ev bir tarafa doğru eğiliyor.

{f} curve

The road curves gently toward the lake. - Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.

A straight line is a trivial example of a curve. - Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.

{f} hog
{f} tilted

The spiral galaxy closest to our Milky Way galaxy is Andromeda. Andromeda is over 2 million light-years away. Its central bulge and spiral arms are tilted toward us at a 15 degree angle. - Samanyolu galaksimize en yakın sarmal gökada Andromeda'dır. Andromeda 2 milyondan fazla ışık yılı uzaklıktadır. Onun orta çıkıntısı ve spiral kolları 15 derecelik açıyla bize doğru eğiktir.

The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees. - Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.

{f} curving
{f} inclined

He is inclined to be lazy. - O tembel olmaya eğimlidir.

Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway. - Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.

curved
hunch
Türkisch - Türkisch

Definition von eğilen im Türkisch Türkisch wörterbuch

Bıçak, orak gibi araçları bilemeye yarayan araç
eğilen
Favoriten