I will stay with you provided that you stay here.
- Eğer burada kalırsan ben de seninle kalırım.
If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
- Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
If you ever need a job, come see me.
- Eğer bir gün bir işe ihtiyacın olursa, beni gör.
Beautiful women die young - or so the saying goes. If so then my wife is going to live a long life.
- Güzel kadınlar genç ölür- ya da öylesine demişler. Eğer öyleyse benim karım uzun bir hayat yaşayacak.
If so, what can we do about it? Do you want to make a proposal?
- Eğer öyleyse, bu konuda ne yapabiliriz? Bir teklif yapmak ister misin?
I'd like to see you if possible.
- Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.
If possible, I'd like to receive new information about the case.
- Eğer mümkünse, ben dava ile ilgili yeni bilgiler almak istiyorum.