Köyün binden daha fazla oturanı vardı.
- The village had more than a thousand residents.
Oturma iznine ihtiyacım yok, çünkü ben İzlandalıyım.
- I do not need a residense permit because I am from Iceland.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
- A factory is not suitable for a residential district.
O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.