Türkisch - Englisch
Definition von duyarsızlaşmış im Türkisch Englisch wörterbuch
- desensitised
- desensitized: made less sensitive; "desensitized to the allergen"; "desensitized photographic film is less sensitive to light"
- desensitized: rendered emotionally insensitive; "a desensitized public indifferent to the violence in films"
- duyarsız
- senseless
- duyarsız
- insensitive
Soles of the feet are insensitive to heat and cold.
-Ayakların tabanları, sıcağa ve soğuğa karşı duyarsızdır.
I think Tom is insensitive.
-Tom'un duyarsız olduğunu düşünüyorum.
- duyarsız
- inconsiderate
- duyarsız
- callous
Was Dan callously murdered like Linda?
-Dan Linda gibi duyarsızca mı öldürüldü?
- duyarsız
- apathetic
- duyarsız
- thick skin
- duyarsız
- deaf
- duyarsız
- insensible
- duyarsız
- insentient
- duyarsız
- immune
- duyarsız
- stolid
- duyarsız
- insusceptible
- duyarsız
- hard hearted
- duyarsız
- hardhearted
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von duyarsızlaşmış im Türkisch Türkisch wörterbuch
- duyarsız
- Duyarlı olmayan
Relevante Übersetzungen
duyarsızlaşmış
Silbentrennung
du·yar·sız·laş·mışResimler
Historie
Favoriten