Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

duyar

listen to the pronunciation of duyar
Türkisch - Englisch
sensitive, sensible hassas
sensitive, sensible
sensitive

A dog is sensitive to smell. - Bir köpek kokuya duyarlıdır.

He is very sensitive to cold. - O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.

(Pisikoloji, Ruhbilim) sentiment

I agree with your sentiment. - Ben senin duyarlılığına katılıyorum.

sensible

Tom is being very sensible, isn't he? - Tom çok duyarlı davranıyor, değil mi?

They are sensible girls. - Onlar duyarlı kızlar.

duy
heard

We heard the boy playing the violin. - Çocuğun Keman çaldığını duyduk.

Never have I heard anyone say a thing like that. - Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.

duy
(Elektrik, Elektronik) lamp base
duy
lamp socket
duy
point

We'd all be interested in your point of view. - Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.

duy
female connector
Duy
light socket
duy
snout
duy
receptacle
duy
socket
duy
(electric light) socket
duy
holder
nem duyar elemanı
hygrostat
sesler duyar gibi olmak
seem to hear voice
Türkisch - Türkisch
Duygulu, duygun, duyarlı, hassas
Beden üzerinde uyarıldığında hızlı ve güçlü tepkilere yol açan
duyar kat
Film tabanı üzerinde yer alan, ışığa karşı duyarlığı olan gümüş bromürlü ecza tabakası
duy
Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer
duy
Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer
duyar
Favoriten