Man's skin is very sensitive to temperature changes.
- İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
A dog is sensitive to smell.
- Bir köpek kokuya duyarlıdır.
I agree with your sentiment.
- Ben senin duyarlılığına katılıyorum.
Tom is being sensible, isn't he?
- Tom duyarlı davranıyor, değil mi?
They are sensible girls.
- Onlar duyarlı kızlar.
Nobody but John has heard of it.
- John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
We heard the boy playing the violin.
- Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
We'd all be interested in your point of view.
- Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.