Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
A dog is sensitive to smell.
- Bir köpek kokuya duyarlıdır.
He is very sensitive to cold.
- O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.
I agree with your sentiment.
- Ben senin duyarlılığına katılıyorum.
Tom is being very sensible, isn't he?
- Tom çok duyarlı davranıyor, değil mi?
They are sensible girls.
- Onlar duyarlı kızlar.
We heard the boy playing the violin.
- Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
Never have I heard anyone say a thing like that.
- Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
We'd all be interested in your point of view.
- Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.