durulma

listen to the pronunciation of durulma
Türkisch - Englisch
clarification
(İnşaat) settle
relaxion
stagnation
dur
{f} stand

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

durulmak
settle down
dur
(Bilgisayar) end

Let's wait for the rain to end! - Yağmurun durmasını bekleyelim!

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

durulmak
calm down
dur
conk out
dur
{f} standing

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

durulmak
subside
Durulmak
to settle down
dur
hold on
dur
stop

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

My house is close to a bus stop. - Evim otobüs durağına yakın.

dur
halt

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

The blue sports car came to a screeching halt. - Mavi spor araba durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

durulmak
slack off
durulmak
to stop, stand
durulmak
become clear
durulmak
settle
durulmak
to become clear; to settle down, to calm down
durulmak
to stay, reside
durulmak
slack
durulmak
impersonal passive
durulmak
clarify
Englisch - Englisch

Definition von durulma im Englisch Englisch wörterbuch

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Türkisch - Türkisch
Durulmak (I, II) durumu
durulmak
Dinmek, sükûn bulmak
durulmak
Uslanmak, sakinleşmek
durulmak
Durma işi yapılmak: "Mor dağlara karargâhlar kurulur / Eteğinde bölük bölük durulur."- B. S. Erdoğan
durulmak
Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak: "Kar ve fırtına durulmuş, hava birden açıvermişti."- H. Taner
durulmak
Duru duruma gelmek
durulmak
Durma işi yapılmak, kalınmak
durulmak
Uslanmak, sakinleşmek: "Canı yanan kısrak acı bir kişneme salıverdikten sonra birdenbire duruldu."- H. Taner
Englisch - Türkisch

Definition von durulma im Englisch Türkisch wörterbuch

dur
(Bilgisayar) süre

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

durulma
Favoriten