durmuş

listen to the pronunciation of durmuş
Türkisch - Englisch
seem to stop
off
(saat) run down
life
existence
stopped

The clock has stopped. A new battery is needed. - Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

The clock has stopped. It needs a new battery. - Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

durmuş et
aged meat
durmuş oturmuş
experienced and settled down
dur
{f} stand

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

I could scarcely stand on my feet. - Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

dur
(Bilgisayar) end

He stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdu.

I stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdum.

nerdeyse durmuş
dead slow
dur
conk out
dur
{f} standing

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

anasının karnında dokuz ay on gün nasıl durmuş
(Konuşma Dili) He is very impatient
dur
hold on
dur
stop

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

dur
halt

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

dur
whoa
dur
stall

You've stalled the engine. - Sen motoru durdurdun.

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

geçici olarak durmuş
suspended
kurulmayıp durmuş
(saat) run down
kuyruk durmuş
(Bilgisayar) queue held
uzak durmuş
eschewed
Englisch - Englisch

Definition von durmuş im Englisch Englisch wörterbuch

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Französisch - Türkisch

Definition von durmuş im Französisch Türkisch wörterbuch

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Deutsch - Türkisch

Definition von durmuş im Deutsch Türkisch wörterbuch

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kurdisch - Türkisch

Definition von durmuş im Kurdisch Türkisch wörterbuch

dûr
uzak
Englisch - Türkisch

Definition von durmuş im Englisch Türkisch wörterbuch

dur
(Bilgisayar) süre

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Fiyatlar son on yıl boyunca sürekli arttı. - Prices have risen steadily during the past decade.

durmuş
Favoriten