Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
But he that was sowne in the stony grunde ys he, which heareth the worde of God, and anon with ioye receaveth itt, yet hath no rottes in himselfe, And therefore he dureth but a season .
The shop was one of the few able to stay open during the war.
Many of the best examples were produced during the Restoration.