durdu

listen to the pronunciation of durdu
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) stopped

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

stood in
stopped in
dur
{f} stand

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

Let's wait for the rain to end! - Yağmurun durmasını bekleyelim!

sistem durdu
(Bilgisayar) system halted
dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

deniz durdu/ düştü
The sea has died down
dur
hold on
dur
stop

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

dur
halt

It was because of the storm that the trains were halted. - Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

dur
whoa
dur
stall

He stalled the engine three times. - Üç kez motoru durdurdu.

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

Englisch - Englisch

Definition von durdu im Englisch Englisch wörterbuch

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Französisch - Türkisch

Definition von durdu im Französisch Türkisch wörterbuch

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Deutsch - Türkisch

Definition von durdu im Deutsch Türkisch wörterbuch

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kurdisch - Türkisch

Definition von durdu im Kurdisch Türkisch wörterbuch

dûr
uzak
Englisch - Türkisch

Definition von durdu im Englisch Türkisch wörterbuch

dur
(Bilgisayar) süre

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

durdu
Favoriten