Mary biraz isterik, değil mi?
- Mary is little hysterical, isn't she?
Tom Mary'nin isterik olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was hysterical.
Tom biraz paniklemiş görünüyordu.
- Tom sounded slightly panicked.
Paniklediğini düşünüyorum.
- I think you panicked.
Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.
- The audience laughed hysterically.
O, histerik bir biçimde ağlıyordu.
- She was hysterically crying.