Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
My house is close to a bus stop.
- Evim otobüs durağına yakın.
At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
- Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
They were unanimous that the war should be brought to a halt.
- Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.
It was because of the storm that the trains were halted.
- Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.
When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
The rule holds good in this case.
- Kural bu durumda geçerlidir.
Somebody is standing in front of his room.
- Biri odasının önünde duruyor.
These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
I stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdum.
Once the complaining starts, it never ends.
- Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.
These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
He stalled the engine three times.
- Üç kez motoru durdurdu.
A stalled car impedes traffic in the left lane.
- Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.
Tom didn't see the stop sign.
- Tom dur işaretini görmedi.
He failed to see the stop sign at the intersection and hit an oncoming car.
- Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.