Türkisch - Türkisch
Definition von duhan im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Kıtlık ve kuraklık
- (Osmanlı Dönemi) Duman. Tütün
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Gaflet ve dalâlet dumanı ki, hakikatların görünmesine mâni olur. Arap lisanında galib olan şerre, duhan tesmiye ederler
- (Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 44. suresinin adı
- (Hukuk) Tütün; duman
- Duman
- (Osmanlı Dönemi) duman, tütün, Kur'ân'ın 44. süresinin ismi
- Duhan 1
- (Kuran) Ha, Mim
- Duhan 12
- (Kuran) İnsanlar: "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; doğrusu artık biz inananlarız" derler
- Duhan 16
- (Kuran) Onları çarptıkça çarpacağımız gün öcümüzü şüphesiz alırız
- Duhan 17
- (Kuran) And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki
- Duhan 18
- (Kuran) Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim
- Duhan 19
- (Kuran) Allah'a karşı üstün gelmeye kalkışmayın; doğrusu ben size apaçık bir delil getirdim
- Duhan 20
- (Kuran) Beni taşlamanızdan ötürü, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım
- Duhan 21
- (Kuran) Bana inanmazsanız, başımdan çekilin
- Duhan 22
- (Kuran) Bunlar, suçlu bir millet olduğu için, Rabbine yardım etmesi için yalvardı
- Duhan 23
- (Kuran) Allah da şöyle buyurdu: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız
- Duhan 24
- (Kuran) Denizi sakin iken geride bırak, doğrusu onlar suda boğulacak bir ordudur
- Duhan 28
- (Kuran) Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık
- Duhan 29
- (Kuran) Gök ve yer, onlar için gözyaşı dökmedi, onlar erteye bırakılmamışlardı. *
- Duhan 32
- (Kuran) And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık
- Duhan 33
- (Kuran) Onların, her birinde açıkca bir imtihan bulunan, mucizeler verdik
- Duhan 37
- (Kuran) Bunlar mı daha üstün yoksa Tübba milleti ve onlardan öncekiler mi? Onları yok etmişizdir, çünkü onlar suçlu idiler
- Duhan 38
- (Kuran) Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diye yaratmadık
- Duhan 39
- (Kuran) Biz onları, ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık, ama insanların çoğu bilmezler
- Duhan 40
- (Kuran) Doğrusu hüküm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür
- Duhan 41
- (Kuran) O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, yardım da görmezler
- Duhan 42
- (Kuran) Yalnız, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bunların dışındadır. O, şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. *
- Duhan 53
- (Kuran) İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar
- Duhan 54
- (Kuran) Bu böyledir; onları iri siyah gözlü hurilerle eşlendiririz. ?
- Duhan 55
- (Kuran) Orada, güven içinde olarak her yemişi isteyebilirler
- Duhan 8
- (Kuran) O'ndan başka tanrı yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz önceki babalarınızın da Rabbidir
- Duhan 9
- (Kuran) Ama inkarcılar, dirilmekten şüphededirler, bunu eğlenceye alırlar