Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.
- Fossil fuel prices shot through the roof.
Kıta fosil yakıtlarca zengindir.
- The continent is abundant in fossil fuels.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
İlkbahar geldiğinde onlar tarlaları kazarlar ve tohumları ekerler.
- When spring comes, they dig up the fields and plant seeds.
Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
- A fossilized shell is what I'm holding in my hands.
Amber fosilleşmiş reçinedir.
- Amber is fossilised resin.