If you have nothing to say, keep your lips sealed.
- Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.
Tom comes from a culture where women artificially color their lips and put holes in their earlobes.
- Tom dudaklarını yapay olarak boyayan ve kulak memelerini delen kadınların bulunduğu bir kültürden geliyor.
Lips that touch liquor shall not touch mine.
- Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
Tom kissed Mary on the lips.
- Tom Mary'yi dudaklarından öptü.