He said each meeting should begin with a prayer.
- Her toplantının bir dua ile başlaması gerektiğini söyledi.
My prayers were answered.
- Dualarım gerçekleşti.
Tom and the other farmers prayed for rain.
- Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
We are all praying for Japan.
- Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.