Bunun hakkında saatlerdir konuşuyoruz. Bırakabilir miyiz?
- We've been talking about this for hours. Can we just drop it?
Tom serbest bırakmayı reddetti.
- Tom refused to let go.
Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
- She held him tightly and never wanted to let go.
Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi.
- Tom never wanted to let go of Mary's hand.
Bunun hakkında saatlerdir konuşuyoruz. Bırakabilir miyiz?
- We've been talking about this for hours. Can we just drop it?