Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Rüyada bir kurtla karşılaştım.
- I met a wolf in a dream.
Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.
- I dream of going to Lithuania and living there.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
- One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her there.
Dün gece rüya görmedim.
- I didn't dream last night.
Bana rüya görmediğimi söyle.
- Tell me I'm not dreaming.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.