Sami kendini Leyla'nın cazibesine çekilmiş buldu.
- Sami found himself drawn to Layla's charm.
Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.
- I felt drawn toward her.
Noel baba genellikle tombul çizilir. O neredeyse sıska değildir.
- Santa Claus is usually drawn as roly-poly. He is almost never skinny.
Bu çember bir pusulayla çizilmiş.
- This circle was drawn by a compass.
Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
- Tom entered the room with his gun drawn.
Kuadriga dört at tarafından çekilen bir arabadır.
- A quadriga is a chariot drawn by four horses.
Antik Yunanlar Güneşin tanrı Heleius tarafından sürülen dört beyaz at tarafından çekilen bir arabada gökyüzünü boydan boya geçtiğine inanıyorlardı.
- The ancient Greeks believed that the Sun rode across the sky in a chariot drawn by four white horses driven by the god Heleius.
Tom'un çizdiği Mary'nin resmi John'un soluğunu kesti.
- The picture of Mary that Tom had drawn took John's breath away.
Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.
- Mary could not stop looking at the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
O, bir vasiyetname hazırladı.
- He has drawn up a will.
Senin için çok gerginim.
- I'm very drawn to you.
Graduation speeches are always so long and drawn out.
She looked pale and drawn.
... littering the nineteenth century missiles became increasingly drawn to ...
... people were just so drawn to it. ...