doymuş

listen to the pronunciation of doymuş
Türkisch - Englisch
saturated

The market is completely saturated. - Pazar tamamen doymuş.

Saturated fats cause inflammation. - Doymuş yağlar inflamasyona neden olur.

gratified
saturated; satiated, full
steeped in
gorged
satiate
satiated
satisfied
impregnate
full, satiated
full
saturate

Saturated fats cause inflammation. - Doymuş yağlar inflamasyona neden olur.

I have high cholesterol and I need to avoid saturated fats. - Yüksek kolestrolüm var ve doymuş yağlardan kaçınmam gerekiyor.

sated
{s} replete
doymuş adyabatik lapse-rate
(Meteoroloji) saturated-adiabatic lapse rate
doymuş bileşik
saturated compound
doymuş buhar
saturated steam
doymuş çözelti
saturated solution
az doymuş
undersaturade
aşırı doymuş
supersaturated
tıka basa doymuş
replete
Türkisch - Türkisch
Doyma durumuna gelmiş (gaz, sıvı veya elektromıknatıs), meşbu
İsteği kalmamış, isteği giderilmiş, tatmin olmuş
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş. İsteği kalmamış, isteği giderilmiş, tatmin olmuş
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş
meşbu
(Osmanlı Dönemi) MÜŞEBBA'
doymuş
Favoriten