Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
- I left my dictionary downstairs.
Onun alt kata geldiğini duyduk.
- We heard him come downstairs.
Alt katta olman gerekiyor.
- You're supposed to be downstairs.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
- I left my dictionary downstairs.
Tom pijamaları ile alt kata geldi
- Tom came downstairs in his pajamas.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.
- Come downstairs as soon as possible.
Tom Mary'nin alt kattaki komşusu.
- Tom is Mary's downstairs neighbor.
Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.
- Please use the bathroom downstairs.
Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
- We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.
Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.
- Jimmy, breakfast is ready. Come downstairs.
Aşağı katta bekliyor olacağım.
- I'll be waiting downstairs.
Kahvaltı yapmak için aşağı kata indik.
- We went downstairs to have breakfast.
Tom şimdi aşağıda Mary ile konuşuyor.
- Tom is downstairs right now talking with Mary.
Tom'la Mary aşağıdalar.
- Tom and Mary are downstairs.
Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.
- Jimmy, breakfast is ready. Come downstairs.
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
- We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
a downstair bedroom.
The wind uplifted her skirt and I caught a glimpse of her downstairs.