True friendship is priceless.
- Gerçek dostluk bedelsizdir.
My best friend is a book.
- Benim en iyi dostum bir kitaptır.
You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women.
- Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin.
Tom is my ally at the company.
- Tom şirkette benim dostumdur.
I want to be your ally, not your enemy.
- Ben senin düşmanın değil, dostun olmak istiyorum.
Sami hanged out with his fellow fire fighters.
- Sami dostu olan itfaiyecilerle takılıyordu.
Tom is my ally at the company.
- Tom şirkette benim dostumdur.
Ken appears to be a friendly person.
- Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor.
He is on friendly terms with her.
- Onunla dostça ilişkiler içindedir.
Kokkinakis banged your girlfriend. Sorry to tell you that, mate.
- Kokkinakis kız arkadaşını vurdu. Bunu sana söylediğim için üzgünüm dostum.
You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.
- Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.
The French are better lovers than the Germans.
- Fransızlar Almanlardan daha iyi dostlar.
Look in the mirror, pal.
- Aynaya bir bak dostum.
They were talking together like old pals.
- Onlar eski dostlar gibi birbiriyle konuşuyorlardı.