Tom yavaşça kapı topuzunu döndürdü.
- Tom turned the doorknob slowly.
O kapı topuzuna dokunma.
- Don't touch that doorknob.
Fadıl kapı tokmağını sessizce çevirdi ve eve girdi.
- Fadil quietly turned the doorknob and entered the house.
Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
- The only fingerprints that the police found on the doorknob were Tom's.
Tom cesedin bulunduğu odanın kapı kolunda parmak izleri bıraktı.
- Tom left fingerprints on the doorknob of the room where the body was found.
Tom, kapı kolunu çevirdi.
- Tom turned the doorknob.
Tom cesedin bulunduğu odanın kapı kolunda parmak izleri bıraktı.
- Tom left fingerprints on the doorknob of the room where the body was found.
Kapı kolunu çevirdim.
- I turned the doorknob.
I found the mouse who lived in our wall, lying on his back with his feet in the air—as dead as a doorknob.