donuk donuk

listen to the pronunciation of donuk donuk
Türkisch - Englisch
dimly
{a} not with clear fight, darkly, obscurely
obscurely
in a manner lacking interest or vitality; "a palely entertaining show"
in a dim manner
in a dim indistinct manner; "we perceived the change only dimly"
To deprive of distinct vision; to hinder from seeing clearly, either by dazzling or clouding the eyes; to darken thesenses or understanding of
vaguely, faintly
To grow dim
A bower; a dingle
To render dim, obscure, or dark; to make less bright or distinct; to take away the luster of; to darken; to dull; to obscure; to eclipse
In a dim or obscure manner; not brightly or clearly; with imperfect sight
A silver coin of the United States, of the value of ten cents; the tenth of a dollar
Measure in a single line, as length, breadth, height, thickness, or circumference; extension; measurement; us
in a dim indistinct manner; "we perceived the change only dimly" To render dim, obscure, or dark; to make less bright or distinct; to take away the luster of; to darken; to dull; to obscure; to eclipse
donuk
dull

Kozue thought the teacher's lecture was dull, boring and endless. - Kozue öğretmenin dersinin, donuk, sıkıcı ve sonsuz olduğunu düşündü.

Erik is duller than Emily who, until yesterday, was the dullest person I knew. - Erik; düne kadar tanıdığım en donuk insan olan Emily'den daha donuk.

donuk açık kahverengi
drab
donuk
cooler
donuk
marble
donuk
vapid
donuk
unenthusiastic
donuk
tepid
donuk
reptilian
donuk
sad
donuk
lifeless
donuk
(Bilgisayar) white out
donuk
glass
donuk
(Denizbilim) opalescent
donuk (renk)
drab
donuk (renk)
sad
donuk akik
(Madencilik) jasper
donuk renk
drab
donuk ışır
(Denizbilim) opalescent
daha donuk
dimmer
donuk
blurred
donuk
matt, mat, matte " mat; colourless, colorless; lifeless, dull
donuk
dim
donuk
matt
donuk
toneless
donuk
glassy
donuk
dim (light)
donuk
dullish
donuk
opaque
donuk
mat
donuk
dead
donuk
cold
donuk
colourless [Brit.]
donuk
frosty
donuk
inanimate
donuk
clouded
donuk
diaphanous
donuk
blear
donuk
dull, lusterless, lifeless (color, eyes, person, presentation)
donuk (bakış)
glassy
donuk altın rengi
old gold
donuk açık kahverengi kumaş
drab
donuk bir biçimde
luridly
donuk bir biçimde
glassily
donuk bir biçimde
fuzzily
donuk bir halde
colourlessly
donuk bir halde
tonelessly
donuk bir şekilde
lacklustrely
donuk bir şekilde
soddenly
donuk bir şekilde
lustrelessly
donuk bir şekilde
dullishly
donuk bölge
(Tıp) opacity
donuk deniz mavisi
(Bilgisayar) medium teal
donuk emetörlü katot
(Elektrik, Elektronik) dull-emitter cathode
donuk emitörlü katot
dull-emitter cathode
donuk ifade
frozen expression
donuk konuşma
(Dilbilim) frozen speech
donuk kredi
(Ticaret) non performing loan
donuk mavi
(Bilgisayar) medium blue
donuk olarak
palely
donuk olarak
tonelessly
donuk renk
scumble
donuk renk
undertone
donuk sarı
old gold
donuk vernik
(İnşaat) flat varnish
donuk yaldız
(Endüstri) dead gilding
donuk yeşil
(Bilgisayar) medium green
donuk yüzey
dull surface
donuk çiz
(Bilgisayar) draw opaque
Türkisch - Türkisch
Canlılığı olmayarak
Rengini ve parlaklığını yitirmiş, mat
donuk
Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk
donuk
Canlılığı olmayan, fersiz (göz): "Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş."- H. Taner
donuk
Parlaklığı olmayan, mat
donuk
Canlılığı olmayan, fersiz
donuk
Parlaklığı olmayan, mat: "Donuk yıldızlar gökte titreşir."- N. Cumalı
donuk donuk
Favoriten