He was equipped for a trip.
- O bir yolculuk için donanımlıydı.
I'm not equipped to do that.
- Onu yapmak için donanımlı değilim.
If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
- Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
We have the equipment.
- Bizim donanımımız var.
A list of required hardware is available here.
- Gerekli donanımın listesi burada mevcut.
He deals in hardware.
- O donanımla ilgilenir.