Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
- I prefer to buy domestic rather than foreign products.
İç barış tehlikeye girer mi?
- Would domestic peace be plunged into jeopardy?
At evcil bir hayvandır.
- The horse is a domestic animal.
Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.
- During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin.
Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
- We consumers must buy more domestic products.
Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
- I prefer to buy domestic rather than foreign products.
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
- Everyone has domestic troubles from time to time.
İç hatlarda ucuz bir uçak biletiniz var mı?
- Do you have a cheap flight ticket on a domestic line?
Babam iç hatlarda çalışan bir pilot.
- My father is a pilot on the domestic line.
Şirket yurtiçi satışlarındaki bir gerilemeyi telafi etmek için ihracat pazarlarına yöneliyor.
- The company is turning to export markets to make up for a decline in domestic sales.
Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı.
- Sami was arrested for domestic violence six times.
Tom aile içi istismar konusunda uzmandı.
- Tom was an expert in domestic abuse.
It shall be the duty of any owner or person in charge of any domestic animal or animals.
Dan’s not as domestic as you, I commented rather nastily.