My father gave me a new fountain pen.
- Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.
- Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
How many pens do you have?
- Kaç tane dolma kalemin var?
Is this a pen or a pencil?
- Bu bir dolma kalem mi yoksa bir kurşun kalem mi?
This fountain pen is as good as any I have ever used.
- Bu dolmakalem şimdiye kadar kullandığım herhangi biri kadar iyi.
I like writing with a fountain pen.
- Dolmakalemle yazmayı severim.
Do you have a fountain pen with you?
- Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı?
This fountain pen is as good as any I have ever used.
- Bu dolmakalem şimdiye kadar kullandığım herhangi biri kadar iyi.
I like writing with a fountain pen.
- Dolmakalemle yazmayı severim.
Tom took out a pen and a notepad.
- Tom bir dolmakalem ve bir not defteri çıkardı.