dolayı dolayı

listen to the pronunciation of dolayı dolayı
Türkisch - Englisch

Definition von dolayı dolayı im Türkisch Englisch wörterbuch

bu sebepten dolayı
for this reason
dolayı
because

He was late because of the snow. - O, kardan dolayı geç kaldı.

She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood. - O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

bundan dolayı
therefore
bundan dolayı
hence
bundan dolayı
on account of this
bundan dolayı
hereby
den dolayı
out of
dolayı
due to

Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon. - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

bundan dolayı
for this reason, therefore, hence, accordingly
dolayı
out of

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.

Tom was unable to talk Mary out of marrying John. - Tom John'un evliliğinden dolayı Mary ile konuşamadı.

dolayı
for

Because I live near the school, I come home for lunch. - Okula yakın yaşadığımdan dolayı,öğle yemeği için eve geliyorum.

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

dolayı olmak
follow
elde olmayan nedenlerden dolayı
Due to reasons beyond control
yaralamaktan dolayı alınan az diyet
due to injury received less dietary
şundan dolayı
Because Sundae
bundan dolayı/ötürü
for this reason, because of this, therefore
dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
because of

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
surroundings
dolayı
on account of

A couple of flights were delayed on account of the earthquake. - Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.

I was late on account of an accident. - Kazadan dolayı geç kaldım.

dolayı
from

We took shelter from the rain under a tree. - Biz yağmurdan dolayı bir ağacın altında sığındık.

Several students were absent from school because of colds. - Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.

dolayı
whereat
ihmalden dolayı kaybedilen şey
forfeit
içkiden dolayı titremeli sayıklama
jim jams
ondan dolayı
thence
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet lag
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet syndrome
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet fatigue
sebepten dolayı
on the score of
yaşlanmadan dolayı miyoplaşmış
presbyopic
yokluğundan dolayı
from want of
yokluğundan dolayı
for want of

I can't do it for want of money. - Para yokluğundan dolayı onu yapamam.

Türkisch - Türkisch
Dolaşarak, dönerek
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak
dolayı dolayı
Favoriten