Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
dolama
Türkisch - Englisch
Definition von
dolama
im Türkisch Englisch wörterbuch
felon
whitlow, felon
whitlow
winding, twist; whitlow, felon
winding
winding, twist
dolman
runaround
run around
Relevante Übersetzungen
dolamak
{f}
wind
dolama
otu
(Botanik, Bitkibilim)
Whitlow-wort, withlow grass (Paronychia serpyllifolia)
dolama
otu
(Tabiat Doğa)
(bitki) [syn.: dolama otu, kurlağan otu] white nailwort
dolamak
wrap
dolamak
coil up
dolamak
rotate
dolamak
encircle
dolamak
twine
dolamak
weave
dolamak
coil
tırnak yatağı iltihabı,
dolama
nail bed infections, felon
birbirine
dolama
entwining
dolamak
enlace
dolamak
reel up
dolamak
whirl
dolamak
to wind (a thread, a wire) on (a spool, a stick)
dolamak
reel
dolamak
cincture
dolamak
(ip) whip
dolamak
to wind round, to encircle; to twist, to coil; to bandage
dolamak
twist
dolamak
enwrap
dolamak
lap
Türkisch - Türkisch
Definition von
dolama
im Türkisch Türkisch wörterbuch
çok düğmeli gömlek
Bezden yapılan fistan
Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük
Başa sarılan bir çeşit örtü
Parmaklarda oluşan iltihap, tırnakta ağrılı şiş
Dolamak işi
çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslübunda iç içe süsleme motifi
Başa sarılan bir çeşit örtü, poşu, sarık
Parmak uçlarında çıkan iltihaplı yara
Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslûbunda iç içe süsleme motifi
irinli enfeksiyon
Tırnak yöresindeki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş
etyaran
kurlağan
Relevante Übersetzungen
dolama
otu
Dolama otugillerden, çiçekleri küçük, yeşil veya beyaz bir bitki (Paronychia serpilifolia)
dolama
otugiller
İki çeneklilerden, örnek bitkisi dolama otu olan ve içine kasık otunu da alan karanfilgillerin alt familyası
dolamak
İplik, şerit, tel gibi nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
dolamak
Sarmak, kavuşturmak
dolamak
Sarmak, kavuşturmak: "Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu."- S. F. Abasıyanık
dolama
Silbentrennung
do·la·ma
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
dolama
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen