dolaşmadan

listen to the pronunciation of dolaşmadan
Türkisch - Englisch
as the crow flies
In a straight line distance between two locations, as opposed to the road distance or over land distance

It is 15 kilometers as the crow flies.

by the shortest and most direct route; "it's 10 miles as the crow flies
in a direct line, straight across, in a bee-line
dolaş
circulate

This magazine circulates widely. - Bu dergi yaygın olarak dolaşır.

I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God. - Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım.

dolaş
got about
dolaş
cruise along
dolaş
{f} stroll

I spent my time strolling about the streets. - Zamanımı sokaklarda dolaşarak harcadım.

Tom and Mary took a stroll together. - Tom ve Mary birlikte çevreyi dolaştı.

dolaş
take trips
dolaş
divagate
dolaş
get about
dolaş
{f} cruise

Tom cruised down Park Street in his new sports car. - Tom yeni spor arabasıyla Park Caddesinde dolaştı.

Türkisch - Türkisch

Definition von dolaşmadan im Türkisch Türkisch wörterbuch

dolaş
bakınız: sarmaş dolaş
dolaşmadan
Favoriten