dokunma!

listen to the pronunciation of dokunma!
Türkisch - Englisch
hand off
{i} feeling
dab
tanginess
touchiness
tact
palpation
touching

Let go of my arm! I can't stand people touching me. - Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.

I don't like her touching you. - Onun sana dokunmasını sevmiyorum.

tactile
contact
hands off
handling
tactual
don't touch

Don't touch the wet paint. - Islak boyaya dokunmayın.

Please don't touch the exhibits. - Lütfen sergilere dokunma.

touch

Lips that touch liquor shall not touch mine. - Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.

All you have to do is touch the button. - Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.

touch; contact
touch, sense of touch
touching, contact
{i} feel

Today I feel higher than the mountains. Today I want to touch the sky. - Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.

(Bilgisayar) untouch
Türkisch - Türkisch
temas
Dokunmak işi
Dokunmak (I) işi, temas
Dokunmak (II) işi
dokunma!
Favoriten