Let go of my arm! I can't stand people touching me.
- Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.
I don't like her touching you.
- Onun sana dokunmasını sevmiyorum.
Don't touch the wet paint.
- Islak boyaya dokunmayın.
Please don't touch the exhibits.
- Lütfen sergilere dokunma.
Lips that touch liquor shall not touch mine.
- Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
All you have to do is touch the button.
- Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
Today I feel higher than the mountains. Today I want to touch the sky.
- Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.