Konu ile ilgili ne yapmak zorundasın?
- What do you have to do with the matter?
Tom,Mary ile bir şey yapmak istemiyor.
- Tom didn't want anything to do with Mary.
Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to make do with what you've got.
Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.
- We'll have to make do with what we have.