Definition von doğu im Türkisch Englisch wörterbuch
- (isim) East
He has studied the cultures of Eastern Countries.
- Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı.
They lost the war on the eastern front.
- Doğu cephesinde savaşı kaybettiler.
- Eastern
They lost the war on the eastern front.
- Doğu cephesinde savaşı kaybettiler.
During the Great Eastern Japan Earthquake, the height of the tsunami waves reached up to 37.9 meters.
- Büyük Doğu Japon Depremi sırasında, tusunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye ulaştı.
- Orient
He was interested in the mysteries of the Orient.
- O, Doğunun gizemleri ile ilgileniyordu.
I'm interested in oriental pottery.
- Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
- (Askeri) joint interagency task force - East - müşterek birimler arası görev kuvveti
- eastbound
- the East; the Orient
- the east; the Orient, the East; eastern; oriental; (rüzgâr, vb.) easterly, eastward
- east wind
- oriental
The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.
- Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.
I'm interested in oriental pottery.
- Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
- Eastern; Oriental
- birt
- Doğu ülkeleri
- East
- doğu londra şivesi
- cockney
- doğu çin
- eastern china
- Doğu Devrimci Kültür Ocakları
- Revolutionary Culture Clubs of the East
- Doğu Türkistan
- (Coğrafya) East Turkestan
- doğu anadolu
- (Coğrafya) Eastern Anatolia
- doğu anadolu bölgesi
- East Anatolia Region
- doğu asya'da bir ırmak
- a river in eastern Asia
- doğu bloku
- eastern bloc
- doğu cezayir'de sıradağlar
- mountain ranges in the eastern Algerian
- doğu iran'da çöl
- desert in eastern Iran
- doğu kültürü
- Eastern culture
- Doğu Almanya
- hist. East Germany
- Doğu akdeniz ülkeleri
- Levant
- Doğu roma imparatorluğu
- Eastern Empire
- Doğu ülkeleri
- Orient
- doğu Pasifik Bölgesi
- (Askeri) eastern Pacific Ocean
- doğu akdeniz rüzgârı
- levanter
- doğu alameceği
- (Tabiat Doğa) (kuş) Mongolian trumpeter finch
- doğu amerika zehirli yılanı
- copperhead
- doğu cılıbıtı
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yağmurkuşugiller,yağmurcunlar) Caspian plover
- doğu kamışçını
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ötleğenkuşugiller,çalıbülbülügiller) paddyfield warbler
- doğu karadeniz köknarı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) Caucasian fir
- doğu karayel
- naut . east-northwest
- doğu kirazkuşu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yelvegiller) grey-necked bunting
- doğu kirpisi
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: kirpigiller) Eastern European hedgehog, white-breasted hedgehog
- doğu lodos
- naut . east-southwest
- doğu londra yerlisi
- cockneydom
- doğu londralı
- cockney
- doğu londralıların yaşadığı bölge
- cockneydom
- doğu martısı
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: martılar,martıgiller) [syn.: doğu martısı, Van gölü martısı] Armenian gull
- orta doğu
- Middle East
President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.
- Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü.
That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
- O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- kuzey doğu
- northeast
- Doğu Anadolu
- eastern anotolia
- Doğu Anadolu Bölgesi
- (Coğrafya) eastern anatolia region
- yakın doğu üniversitesi
- Near East University
- BM Yakın Doğu Filistinli Mültciler için Yardım ve İş Dairesi
- (Askeri) United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East
- Kuzey Doğu Asya
- (Askeri) Northeast Asia
- Orta Doğu Kuvvetleri Komutanı
- (Askeri) Commander, Middle East Forces
- Orta Doğu Savunma Yakıt Bölgesi
- (Askeri) Defense Fuel Region, Middle East
- Orta doğu teknik üniversitesi
- Middle East Technical University
- Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerine Topluluk Yardım Programı
- (Hukuk) Programme of Community aid to the countries of Central and Eastern Europe (PHARE)
- londra'nın doğu şivesi
- cockneyism
- orta doğu teknik üniversitesi
- M.E.T.U
- orta ve doğu Avrupa
- (Hukuk) central and eastern Europe
- ortodoks doğu kilisesi
- ortodox eastern church
- turuncu süslü doğu kelebeği
- (Tabiat Doğa) (kelebek, Fam: Pieridae) eastern orange tip
- uzak doğu
- the far east
- uzak doğu
- Far East
Khabarovsk is among the largest cities of the Russian Far East.
- Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır.
- yakın doğu
- Near East
Forks were used for many years in Europe and the Near East, but only for cooking.
- Çatallar yıllardır Avrupa'da ve Yakın Doğu'da kullanılıyordu, ama yalnızca yemek pişirmek için.
- yakın doğu
- the near east