doğdu

listen to the pronunciation of doğdu
Türkisch - Englisch
born

29 haziran 1979 da zonguldakta doğdu.

Jesus was born of Mary. - İsa, Meryem'in bir çocuğu olarak doğdu.

Do you know where she was born? - Onun nerede doğduğunu biliyor musun?

born out

She's not from here. She was born out of country. - O buralı değil. O, ülke dışında doğdu.

Sami was born out of wedlock in Egypt. - Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.

doğ
birth date

May I have your birth date? - Doğum tarihinizi alabilir miyim?

No one can have three different birth dates. - Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

doğ
be born

Be born, get married, and die; always bring money. - Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.

Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen. - Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.

doğ
birth

I got you a pen as a birthday present. - Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.

Tomorrow's my birthday. - Yarın benim doğum günüm.

doğ
(abbr. for doğum)
doğ
on
İçime doğdu
I can feel it in my bones
doğdu
Favoriten