He was naturally very angry.
- O, doğal olarak çok kızmıştı.
Naturally he got angry.
- Doğal olarak sinirlendi.
No language is inherently superior to any other.
- Doğal olarak hiç bir dil diğerinden üstün değildir.
Some words are inherently funny.
- Bazı sözler doğal olarak komiktir.
She let him pay the bill as a matter of course.
- O, doğal olarak faturayı ona ödetti.
People are inherently good.
- İnsanlar doğal olarak iyi.
Some words are inherently funny.
- Bazı sözler doğal olarak komiktir.