doğacı

listen to the pronunciation of doğacı
Türkisch - Englisch
conservationist
naturist
naturist natürist
naturalist
nature enthusiast
doğa
nature

Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature. - Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.

We must learn to live in harmony with nature. - Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

doğa
character
doğa
earth

The earth's moon is a natural satellite. - Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

Earth's moon is a natural satellite. - Dünyanın uydusu doğal bir uydudur.

doğa
disposition
doğa
complexion
doğa
temperament
doğa
nature; make-up, nature
doğa
internal
Türkisch - Türkisch
Doğacılık yanlısı olan, natürist
DOĞA
(Osmanlı Dönemi) Bak: Tabiat
doğa
İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış doğal güzelliklerini koruyan çevre
doğa
Evrende meydana gelen olayları denetiminde, egemenliğinde tuttuğuna inanılan soyut güç
doğa
Tabiat: "Deniz de pisliği doğa yoluyla temizleyemez oldu."- H. Taner. İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal güzelliklerini koruyan çevre
doğa
Tabiat

Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır. - Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.

doğacı
Favoriten