Sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.
- I'm starting to feel dizzy.
Tom sersemlemiş görünüyordu.
- Tom seemed to be dizzy.
Tom küçük bir sersemlik hissetti.
- Tom felt a little dizzy.
Hâlâ baş döndürücü değil misin?
- Aren't you still dizzy?
Tom'un birçok baş döndürücü büyüleri vardır.
- Tom has a lot of dizzy spells.
Ne zaman kalksam kendimi sersem hissediyorum.
- Whenever I get up, I feel dizzy.
Tom sersemlemiş görünüyordu.
- Tom seemed to be dizzy.
Tom bana biraz şaşkın hissettiğini söyledi.
- Tom told me he was feeling dizzy.
Şimdi biraz şaşkın hissediyorum.
- I'm feeling kind of dizzy.
I stood up too fast and felt dizzy.
My new secretary is a dizzy blonde.
Let me have this violence and compulsion removed, there is nothing that, in my seeming, doth more bastardise and dizzie a wel-borne and gentle nature .