She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
The doctor instructed me to go on a diet.
- Doktor diyet yapmam için talimat verdi.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.