Leyla oldukça çılgına dönmüştü.
- Layla was pretty distraught.
Sami kulağa çok sinirli gibi geliyordu.
- Sami sounded distraught.
Tom çok sinirli görünüyordu.
- Tom seemed to be distraught.
Tom son derece perişan görünüyor, değil mi?
- Tom seems terribly distraught, doesn't he?
Tom perişan görünüyor.
- Tom looks distraught.
Tom şaşkın görünüyordu.
- Tom seemed bewildered.
Tom şaşkın görünüyor.
- Tom seems bewildered.
Tom şaşırmış görünüyordu.
- Tom seemed to be bewildered.
Tom şok olmuştu ve şaşırmıştı.
- Tom was shocked and bewildered.
Tom kendini şaşkına dönmüş buldu.
- Tom found himself bewildered.
His distraught widow cried for days, feeling very alone.