O mükemmel olmaktan uzaktır.
- He is far from perfect.
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
- Jane's farewell speech made us very sad.
O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.
- He went so far as to call me a liar.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.
- Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Onlar üç mil öteye yürüdü.
- They walked three miles farther.
O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
- Tom was living rent-free in a small house not too far from us.
Gözden ırak olan, gönülden ırak olur.
- Far from eye far from heart.